top of page

Kedi Sağlığı

Kedilerin Fiziksel Özellikleri

a. Giriş

Kedi Sağlığı

Kedilerle olan ilişkimiz binlerce yıllık geçmişe sahiptir. Kediler ilk olarak milattan önce 1600-1500 yıllarında Mısır’da evcilleştirildiler. Evcilleştirilme öncesinde yine Mısır’da kediler tanrı olarak görülmekteydiler. Ayrıca kedi figürleri Antik Yunan ve Roma’da vazo, heykel ve madeni paralarda görülmektedir.

Vahşi kediler(kaplan, leopar, vaşak, misk kedisi, çita vb.) hayvanlar alemindeki en iyi avcılardır. Evcil kediler her ne kadar evlerimizde bir arkadaş görevi görse de bu karakteristik özelliği(avcılık) taşımaktadırlar. Bu sebeple fare, kuş, sinek vb. canlılarla karşılaşmalarında onları kovalayıp yakalama isteklerini açık bir şekilde görürüz. Geçmişte tersi bir durum söz konusuyken günümüzde köpeklere kıyasla daha fazla sayıda kedi beslenmekteyiz.

Kediler bizlerden çok farklı görünseler de dolaşım sistemi, akciğerler, sindirim sitemi, sinir sistemi gibi bizdekine benzer vücut sistemlerine sahiptirler.

b. Kedi Irkları

Günümüzde çok sayıda kedi ırkı bulunmaktadır: Habeş Kedisi, Himalaya Kedisi, Maine Coon, Man Kedisi, İran Kedisi, Scottish Fold, Siyam Kedisi gibi. CFA – Amerikan Soylu Kedi Kayıt Derneği’ne göre 40 civarında kayıt edilmiş belirgin soylu kedi ırkı bulunmaktadır. Çok bilinen evcil kedi türleri olan Shorthair ve Longhair aslında farklı türlerin karışımıdırlar. Kedi ırkları çoğunlukla görünüşlerine, tüy uzunluklarına ve diğer karakteristik özelliklerine göre farklılaşmaktadır. Kedilerin boyutlarının ırk ayrımındaki belirleyiciliği çok azdır. Öyle ki en büyük ve en küçük kedi ırkları ağırlıkları arasındaki fark ortalamada 2,5-5 kg civarındadır.

c. Metabolizma

Kediler bizlere göre daha hızlı bir metabolizmaya sahiptirler. Bu durum sonucunda daha yüksek kalp atım, solunum hızı ve daha yüksek vücut sıcaklığına sahiptirler. Kediler genellikle köpeklerden daha uzun yaşarlar, bazıları 20 yıl ve üzerinde yaşayabilmektedir.


Sağlıklı bir kedi için fizyolojik Değerler
Sağlıklı bir kedi için fizyolojik Değerler

​Kediler kendilerini sıcak tutma konusunda oldukça yetenekli olmalarına karşın vücutlarını soğutma konusunda o kadar yetenekli değildirler. Kedilerde dışarı ısı yayma yoluyla vücut sıcaklığı düşer. Kedilerin kendilerini yalaması ısı yayımını hızlandırır, ayrıca ter bezleri de vücut sıcaklığı yükseldiğinde daha çok çalışarak ısı yayımını hızlandırır. Kediler özellikle sıcak günlerde kendilerini sıcaktan koruyabilecekleri karanlık ve serin yerleri ararlar. Tüm diğer hayvanlar için de geçerli olduğu gibi, kediler arabanızda veya sıcak ve dar alanlarda bırakılmamalıdır. Bu durum kedilerde sıcak çarpmasına ve ölüme sebep olabilir.

d. Duyular

Kedilerde bizlerde olduğu gibi 5 duyu bulunur ancak seviyeleri farklıdır. Bize göre bazı duyular kedilerde gelişmiş, bazıları ise az gelişmiştir.

Görme

Kediler keskin görüşe sahiptirler; köpeklere kıyasla daha detaylı görebilirler. Kedilerde göz retinasının merkezinde yoğunlaşan koni hücreleri keskin ve binoküler(iki gözle) görüş sağlarlar. Bu özellik kedilerin hız ve uzaklığı iyi ayarlamalarını sağlar ve avlanmalarını kolaylaştırır. Koni hücreler aynı zamanda renkli görmeyi sağlarlar. Kedilerin renkleri göremediği görüşü gerçeği yansıtmamaktadır. Kediler köpeklerde olduğu gibi loş ışıkta kolay görmelerini sağlayan çok sayıda çomak hücre olarak adlandırılan retina hücresine sahiptir. Bu sayede kediler karanlıkta bizlere kıyasla 6 kat daha iyi görürler. Kedi gözünde “tapetum lucidum” denilen yansıtıcı bir tabaka bulunur. Bu yansıtıcı yüzey sebebiyle geceleri kedi gözleri maviye veya yeşile çalan bir renk gibi parlar.

Kedi ve köpeklerde eşsiz bir özellik olarak üçüncü göz kapağı bulunmaktadır. Bu göz kapağı açık pembe renktedir ve diğer göz kapaklarının altında gözlerin burna yakın köşesinde bulunur. Bu kapağın görevi göze gelebilecek hasar durumlarında(dış kaynaklı durumlarda; ağaç dalları, taş, kum vb. veya gözde oluşan yangı durumunda) esneyip genişleyerek gözü korumaktır.

Duyma

Kediler bizlere göre çok daha geniş duyma eşiği aralıkları sayesinde seslere karşı çok duyarlıdırlar. Bizden ve hatta çoğu köpekten daha iyi duyarlar. Kediler duyma duyularını aynı zamanda yön bulma için kullanırlar. Kafalarını genellikle sesin geldiği yere çevirerek sesin kaynak noktasını bulmaya çalışırlar. Kedilerin kulak kanalı bize göre daha derin ve konik biçimdedir. Bu derin kanal kulak kiri birikimini hızlandırarak yangı ve ikincil enfeksiyona sebep olabilir. Bu durum köpeklerde kedilere kıyasla daha az görülmektedir.

İç kulakta bulunan yarım daire kanallar içi sıvı ile doludur ve denge sağlamada önemli bir göreve sahiptirler. Bu kanallar kedilerde oldukça gelişmiştir ve mükemmel denge yetenekleri buradan gelir. Kediler çoğunlukla vücut pozisyonlarını tespit eder ve hızlı bir şekilde vücut pozisyonlarını düzeltirler.

Koku ve Tat

Kediler koku duyularına diğer hayvanlardan daha az güvenirler. Kedilerin koku duyusu köpeklere göre daha az gelişmiştir. Kediler kokular konusunda çok seçicidirler. Bizde olduğu gibi kedilerde de koku yediğinden tat ve keyif almanın önemli bir parçasıdır. Koku duyusunu etkileyecek solunum yolu enfeksiyonları, sinir sistemi hasarları veya ciddi kanserler gibi hastalık durumlarında kediler çoğunlukla yemek yemezler.

Kedi nanesi nane ailesine dahil belirgin kokulu bir bitkidir. Kediler bu bitkinin kokusuna çoğunlukla yerde yuvarlanma ve mırlama şeklinde tepki verirler. Kedi nanesi zararsızdır ve direkt olarak kedinize verebilirsiniz.

e. Hareket Kabiliyeti

Kedilerde kaslar, tendonlar, eklemler, bağlar ve omurga çok esnektir ve bu özellik onları çevik birer avcı yapar. Koşmak, sıçramak, burkulmak, yuvarlanmak kediler için yürümek kadar kolaydır.

Pati Altları ve Tınaklar

Kedilerin pati altlarında köpeklerde olduğu gibi kalın ve elastik koruyucu bir tabaka bulunmaktadır. Bu tabaka çok çeşitli yüzeylere tutunma ve yüzeydeki tahriş edici etkenlere karşı tampon görevi görür. Kedi pençeleri köpeklere kıyasla daha yüksek seviyede adapte olmuş ve karmaşık yapıdadır. Kedi pençeleri çok keskin ve kıvrımlıdır. Bu yapısı sayesinde avlarını yakalama, soyma ve yarma ve kavga sırasında kendini/bölgesini koruma konusunda oldukça başarılıdırlar. Pençelerin içeri çekilebilir yapısı sayesinde yürüme ve koşma sırasında ses çıkarmazlar.

kedi pençesi
kedi pençesi

Kedilerin birçoğu mobilya, yatak, perde gibi ev eşyalarını tırmalama eğilimi gösterirler. Bu davranışın amacı pençelerinin dış katmanını ayırarak keskinliğini korumaktır. Bu alışkanlık bir yandan kediniz için faydalı iken diğer yandan eşyalarınıza zarar verecektir. Kediniz için bir tırmalama tahtası temin ederek veya periyodik olarak tırnak kesimi yaparak bu zararı en aza indirebilirsiniz. Kedilerde tırnak kesimi köpeklerde olduğundan daha kolaydır. Yine de temkinli olmak gerekir çünkü tırnağın büyümesi için gerekli kanı sağlayan tırnak altı etini keserek kedinizin canını yakabilir ve kanamaya sebep olabilirsiniz.

f. Deri ve Tüy

Kedi derisi bizde ve köpeklerde olduğu gibi epidermis olarak adlandırılan ve sürekli yenilenen dış katman ve dermis olarak adlandırılan sinir, kan damarları, yağ bezleri ve tüy foliküllerini barındıran iç katmandan oluşur. Yağ bezlerini salgıladıkları sebum sayesinde cilt korunur ve tüyler parlaklaşır. Kedi cildi insan cildinden daha hassastır. İnsan için hazırlanmış şampuan ve diğer içerikler kediniz için tahriş edici ve kaşındırıcı etkiye sahip olabilir. Bu sebeple pet hayvanları için formüle edilmiş özel ürünler kullanmalısınız.

Dışarıdan baktığımızda tek tip gibi görünen tüyler gerçekte birden fazla kategoriye ayrılmaktadır. Bunlar;

· Koruyucu tüyler(kürk): kalın ve uzundur; yalıtım sağlar ve dokunma hissini algılanmasına yardımcı olur.

· Tente tüyleri(ara tüyler): Koruyucu tüylerden daha kısa ve ince yapıdadır; yalıtım ve koruma sağlar.

· İkincil tüyler(alt tüyler): en ince ve en çok sayıda olan katmandır; ısı kontrolünü sağlar.

· Bıyıklar: uzun, dayanıklı ve duyu görevi görürler; yüzde bulunurlar.

Kedi kürkü deriyi güneş, soğuk, çizik ve böcek ısırmasından korumanın yanında vücut sıcaklığının ayarlanmasına ve dokunma duyusunun algılanmasına yardımcı olur. Yüzde bulunan bıyıklar sinir hücrelerine bağlıdır. Bıyıklar aralık ve boşlukların genişliğinin değerlendirilip kedinin o aralığa sığıp sığamayacağının değerlendirilmesine yardımcı olurlar. Kediler köpeklerde olduğu gibi tüy köklerinde küçük kaslara sahiptirler. Bu kaslar ısı kontrolü veya tehlike durumunda uyarı işareti gibi çalışırlar. Kedilerin tehlike anında tüylerinin dikleşmesini bu kaslar sağlar.

Farklı kedi ırkları farklı tipte kürke sahiptir. İran Kedisi, Longhair gibi ırklar uzun tüylü; Shorthair, Habeş Kedisi gibi ırklar kısa tüylü ve bazı ırkların belirli bölgeleri tüysüzdür.

Kediler yıl boyunca tüylerini döküp yenilerler. Yenileme ve dökülme hızı iklime, beslenmeye ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişmektedir. Sokak kedileri ilkbahar ve sonbaharda daha fazla tüy dökerler. Tüy dökümü neredeyse tüm kedilerde stres durumunda artar. Aşırı tüy dökümü ve kelleşen bölgeler bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu durumda veteriner hekiminize danışmalısınız.

g. Ağız ve Dişler

Kediler etobur hayvanlardır ve dişleri eti kesme ve koparmayı sağlayacak şekilde evrimleşmiştir. Kedilerin 26 adet bebeklik dişi 5-7 aylıkken 30 adet kalıcı yetişkin diş ile yenilenir.

Farklı diş tipleri ağız içindeki konumlarına göre farklı işlevleri yerine getirirler. 4 adet köpek dişi ve 12 adet kesici dişten oluşan ön dişler kesme ve koparma işlevini yerine getirir. Gerideki azı dişleri ise yiyecekleri yutulabilecek forma öğütme işlevini yerine getirirler.


Yetişkin Kedi Dişleri
Yetişkin Kedi Dişleri

Ağızda tükürük bezleri bulunur, bu bezlerin salgıladığı tükürük yiyecekleri kayganlaştırarak sindirimi ağızda başlatır. Dil yiyecekleri boğazın gerisine itmeyi, yiyecekleri yalamayı ve su içmeyi sağlar. Kedi dili çok sayıda küçük ve dikensi yapıyla kaplıdır. Bu zımpara şeklindeki sert dikensi yapı vücutlarını tımar etme ve beslenme sırasında istenmeyen parçaların besinden ayırmaya yarar.

h. Sindirim ve Boşaltım Sistemi

Sindirim sistemi kabaca mide, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşmaktadır. Bu sistem yiyecekleri sindirerek faydalı besinlerin ve suyun emilimini sağlarken atıkları ayrıştırır. Sindirim sorunları genellikle kusma ve ishal olarak kendini gösterir. Bu sorunlar virüs kaynaklı enfeksiyonlar, kurtlar, stres veya kemik veya yabancı cisim yeme kaynaklı olabilir.

Boşaltım sistemi protein yıkımı sonucunda oluşan atıkların ayrıştırılması ve vücudun sıvı dengesinin sağlanmasını sağlar. Atık ürünler böbreklerde filtre edilir ve idrar yolu üzerinden sidik torbasına depolanmak üzere gönderilir.

İdrar yolu enfeksiyonları genellikle sık idrar damlaması şeklinde kendini gösterir. Bazı durumlarda kan da görülebilir. Kedilerde genellikle alt idrar yolu rahatsızlığı görülür. Kedilerde alt idrar yolu rahatsızlıkları idrarda oluşan kristaller kaynaklı idrar yolunun tahriş olması sonucunda meydana gelir. Bu durum özellikle erkek kedilerde tehlikelidir çünkü erkek kedilerin idrar yolu dardır bu sert kristal oluşumlar sebebiyle bükülüp dönebilir. İdrar yolunun tıkanması durumunda vücut idrarını dışarı atamayacak ve bu durumun sonucunda böbrek iflası hatta acil tedavi uygulanmazsa ölüm dahi gerçekleşebilir.

Sindirim ve boşaltım ile ilgili problemlerde idrar ve dışkı yapma sırasında ıkınma ve gerinme bir belirti olabilir. Kedi sahipleri için ilk bakışta problemin sebebini tespit etmek zor olabilir. Bu yüzden kedinizin dışkısını ve idrarını bir süre boyunca kontrol edebilirsiniz. İshal, genellikle yumuşak veya sulu kıvamda ve sık periyotlarla ortaya çıkar. Dışkı sarı, gri veya siyah gibi farklı renklerde olabilir. Dışkıda kan gözlemlerseniz mutlaka veteriner hekiminize durumu bildirin. Sonucunda dışkılama meydana gelmeyen ve sık tekrarlayan ıkınma hareketleri ciddi sevide bir kabızlık veya tıkanmanın işareti olabilir. Erkek kedilerde kıvranma, kan damlaması, inleme ve karın ağrıları muhtemel alt idrar yolları hastalığının işaretidir. Boşaltım ve sindirim sistemlerinde oluşabilecek tıkanmalar acil bir durumdur ve acil olarak veteriner hekime görünmelisiniz.

Kommentarer


bottom of page